Abdullah Bin Amir Bin Rebia
Abdulah bin Amir bin Rebia el-Anzi’nin küçük kardeşidir. Beni Adiylerden olub onların müttefiki idi Ebû Muhammed künyesini taşırdı. Babaları Âmir bin Rebia o da sahabedendir.

Abdullah Bin Âmir Bin Rebia
عـَـبْـدُاللهُ بْــنُ عـَا مِـرُو بْــنُ رَبـِيعَـة
Baba Adı : Âmir bin Rebiatü’l-Anzi.
Anne Adı : Ebû Hayseme bin Abdullah, bin Avic’in kızı Leylâ hatun dur.
Doğum Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Hicri 83. veya 85. yılda vefat etti.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Muhammed.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Bilgi yok.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Rivayeti var, sayısı belli değildir.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Abdullah bin Âmir bin Rebia bin Malik bin Âmir el-Anzi Beni adiylerdendir.
Lakap ve Künyesi : Ebû Muhammed
Kimlerle Akraba idi : Sahabeden Âmir bin Rebia el-Anzi’nin oğlu, Abdullah bin Âmr bin Rebia el-Anzi’nin küçük kardeşidir.
HAYATI
Abdulah bin Amir bin Rebia el-Anzi’nin küçük kardeşidir. Beni Adiylerden olub onların müttefiki idi Ebû Muhammed künyesini taşırdı. Babaları Âmir bin Rebia o da sahabedendir. Tirmizi onu, sahabe arasında anmış ve şöyle demiştir.
“-Resûlullâh (s.a.v)’ı gördü, fakat O’ndan bir harf bile işitmedi! Onun rivayeti, ancak Ashâbdandır!” Ebû Hatim er-Razi der ki:
“-Resûlullâh’ı gördü. Annesinin yanına, küçük iken girdi!”
Ebû Zur’a der ki:
“-Resûlullâh’ı idrak etti!”
İbn-i Hibbân onu, sahabe arasında saydığında şöyle dedi:
“-Resûlullâh evlerinde onlara geldi, o henüz çocuktu!”
Tarih adlı Kitâbında Buhâri, Ahmed İbn-i Hanbel, İbn-i Sa’d, Taberâni ve ez-Züheli hepsi Muhammed bin Aclân tarikiyle Abdullah bin Amir’in mevlası Ziyad’dan tahric ettikleri şu hadise işaret ettiler. Dedi ki:
“-Resûlullâh (s.a.v) annemin yanına yani bizim eve girdi. sırtımı çevirib dışarı gitmek istedim, annem seslendi:
“-Ey Abdullah! Gel sana şunu vereyim!”
Resûlullâh (s.a.v) ona şöyle dedi:
“-Ona ne vereceksin?”
“-Hurma vereceğim!”deyince, Resûlullâh (s.a.v):
“-Eğer sen ona hurma vermezsen, bu sana mutlaka bir yalan olarak yazılır!”buyurdu.
Buhâri’nin rivayeti gayet muhtasardır:
“-Resûlullâh, ben henüz sabi bir çocuk iken evimize geldi!”
İbn-i Sa’d, Vâkidi’den rivayet ederek dedi ki:
“-Kendisinden, Resûlullâh öldüğünde, Abdullah beş altı yaşındaydı” sözü nakledilmesine rağmen, ben bunu mahfuz olarak görmüyorum.”
İbn-i Mende’nin görüşü de böyledir. Beş yaşındaydı. Kimine göre, dört yaşındaydı. Buhâri, Şuayb tarikiyle Zühri’den naklederek, bunu şöyle isnad etti:
“-Bana Abdullah bin Âmir, Beni Adiy’in en büyüğüdür bildirdi.”
İcli onu, tabiin arasında saydı ve şöyle dedi:
“-Tabiin’in büyüklerindendi.” İbn-i Main der ki:
“-Resûlullâh’dan hadis işitmemiştir.”
Dûri’den, Ebû Ma’şer tarikiyle bir önceki biyoğrafisinde rivayet edil-diği nakletmiştir. Bunun İbn-i Hibbân’ın görüşüne ters düşeceğini sanmam. Onun rivayetinin çoğu sahabedendir.
Derim ki:Babası, Ömer, Osman, Abdurrahman bin Avf ve Hârise bin Nu’man, Âişe ve Câbir’den rivayet etmiştir. Kendisinden de Zühri, Yahya bin Said el-Ensâri, Âsım bin Ubeydullah, Muhammed bin Zeyd bin el-Muhacir, Abdurrahman bin el-Kasım, Abdullah bin Ebû Bekr bin Hazm ve kimileri rivayet etmişlerdir.
Abdullah bin Amir’in şiiri vardı. Onlardan kimileri, Zeyd bin el-Hattab’a yaktığı ağıttır. Beni Adiy’den olan iki fırka arasında ölen kimse-ler arasında dolaşıyordu, aralarında münakaşa çıktı. İki fırkadan biri Ebû Huzeyfe âilesindendi, diğeri ise Mut’i bin Esved âilesindendi. Aralarında Zeyd bin el-Hattab öldürüldü. Bunu üzerine Abdullah bin Âmir ona ağıt yakarak şöyle dedi:
“-Bâki”gecesi Adiy Kabilesi yüksek soyu uğrunda çarpışan ve yere serilen bin adamın farkına vardılar. Ne yazık ki onu, Beni Muti’den olan kötü bir adam öldürmüştü!”
Heysem bin Adiy der ki:
“-Hicri 83. yılında ölmüştür.”
Tâberi, ez-Zeyl’de hicri 85 yılında öldüğünü ileri sürdü. 1
Adı geçen sahabe hakkında fazla bilgimiz yoktur.
Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- el-İsabe, İbn-i Hacer el-Askalani-3-206-No-4781